Alanyalı üretici tehdit edildiğini açıkladı: Zehirli sebze açıklaması ülke gündemine düşmüştü

DİM TV'de yayınlanan Söz Bizde programına konuk olan üretici Mustafa Ezici, 'Pestisit' iddiaları sonucu Alanya'daki üreticilerin işlerini düşürdüğü gerekçesiyle tehdit edildiğini söyledi.
DİM TV'de yayınlanan Söz Bizde programına konuk olan üretici Mustafa Ezici, 'Pestisit' iddiaları sonucu Alanya'daki üreticilerin işlerini düşürdüğü gerekçesiyle tehdit edildiğini ifade ederken, gündemden düşmeyen tarım zehri konusunda açıklama yapan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, İnsanların 'Zehir mi yiyoruz' şeklinde hassasiyet göstermelerinin normal olduğunu ve hak verdiğini belirterek, “Benim de çocuklarım var, bu konuda şaka olmaz. Omuzlarımızda hepinizin yükü var. Güvenilir gıdaya ulaşımınızı sağlamak zorundayız. Yurt dışından iade edilen ürünleri imha ediyoruz” şeklinde konuştu.
TEHDİT EDİLİYORUM
Pestisit konusunu gündeme getire Alanya'da tanınmış üretici Mustafa Ezici ise Dim TV'de moderatörlüğünü Sudi Çandır'ın yaptığı "Söz Bizde" programının konuğu oldu. Çarpıcı açıklamalarıyla ülke gündemine taşıdığı tarımda pestisit kullanımının konuşulduğu programda, toplum sağlığını tehdit eden zehirli gıda ürünlerinin analizlerini yayınladığı için tehditler aldığını dile getirdi.
Ezici, sağlık sertifikalı ürün sistemine geçilmeden sağlıklı gıdaya ulaşmanın mümkün olamayacağına dikkat çektiği konuşmasında, çeşitli marketlerden aldığı sebze ve meyveleri ücretini cebinden ödeyerek analiz yaptırdığını ve raporların elinde olduğunu, işini iyi yapan üreticilere saygı duyduğunu ifade etti.
"KİMSEYİ KARALAMAK NİYETİNDE DEĞİLİM"
Toplumda bir farkındalık oluşturarak insanların sağlıklı gıdaya ulaşmasına katkıda bulunmaktan başka bir amacının olmadığını vurgulayan Ezici, "Zincir marketlerden aldığım ürünleri ücretini cebimden ödeyerek test yaptırdım ve raporları yayınladım.
Alanya'da bir takım insanlar bundan rahatsız oldu. O ürünlerin nerede yetiştiğini ben de bilmiyorum ama sanki birilerini hedef almışım gibi algı oluşturdular.
"TEHDİTLER ALIYORUM"
Türkiye'den ihraç edilen sebze ve meyveler yapılan analizler sonrası geri gönderiliyor. Oysa biz sağlık sertifikalı ürüne önem verebilseydik böyle skandallarla karşılaşmazdık.
Ben çocuğuma yedirmediğim bir ürünü başkasının çocuğuna yediremem. Bana tepki gösterenleri anlamakta güçlük çekiyorum bu ülkemizin temel sorunlarından biri ve aslında en önemlisi. İşini iyi yapan ve bilimsel tarım yapan çiftçilerimize bir sözüm yok ancak birçok üretici ilaç kullanırken hala geleneksel yöntemleri deniyor.
Kötü niyetli değiller ama olayın ciddiyetinin de farkında değiller.
BU SADECE ALANYA'NIN SORUNU DEĞİL
Ben bir kez değil defalarca tahliller yaptırdım. Zincir marketlerin birinden aldığım elmaları test ettirdim ve pestisit çıkan raporları yayınladım. Bu ürünler bölgemizde yetişen ürünler değil ama bazı kesimler Alanya çiftçisine zarar verdiğimi iddia ederek rahatsız oldular. Ben Alanya dahil Türkiye'nin imajını kurtarmaya çalışıyorum. 35 milyar dolarlık ihracatımızın sağlıklı ürünlerle artması için çalışıyorum.
GÜMRÜKTEN DÖNEN ÜRÜNLER NEREYE GİDİYOR?
Halk arasında yanlış bir inanış var, gümrükten dönen gıda ürünlerinin iç pazarda tüketildiğine inanılıyor. Oysa bu bilgi yanlış, bu ürünler döndüğünde ihracatçıya pahalıya patlıyor. Dönen ürün gümrük sorumluları tarım müdürlükleri heyetinin gözetiminde imha ediyor. Ancak gümrükten geri almadan üçüncü dünya ülkelerine satanlar da var. Ben net şekilde söylüyorum, Gıda Dedektifi diye bir sayfa var, girin bakın sağlıksız gıdaları deşifre eden bir site. Biz istediğimiz kadar karşı çıkalım ama bu gerçekleri değiştirmiyor, gerekler ve resmi raporlar orada duruyor. Ben çiftçimize çağrı yapıyorum, bilinçli tarım yapın, sağlıklı ürünü daha yüksek fiyatlara satarsınız. Bugün bana tepki gösterenler yarın teşekkür edecekler. Ben bu uğurda daha çok farkındalık yaratacağım. Vatandaş sağlıklı gıdaya ulaşana kadar ve Tarım Bakanlığı bu sertifikayı zorunlu kılana kadar mücadele edeceğim.
ÜRÜNLER PAZARA ÇIKMADAN TEST YAPILMALI
Özellikle zincir marketler satacağı ürünü mutlaka test ettirmeli. Seradan çıkan ürün hale girdiği an test edilip sağlıklı gıda etiketi yapıştırılmalıdır. Ama bana kimse şunu anlatmasın, profesyonel danışmanlık hizmeti almadan zehirli ürün üreten çiftçi mi önemli yoksa 86 milyon insanın canı mı önemli? Buradan tüketicilere sesleniyorum. Ben bir başka çığır açtığımı söylüyorum. Göreceksiniz, sağlık sertifikası çok yakın sürede mecburi olacak. Temiz ürün satan para kazanacak, küflü ve zehirli gıda üzerinden toplumun zehirlenmesi ve bunun savunulması mümkün değil. Korkmuyorum ve sonuna kadar mücadele edeceğim".