Alanya'da aç kalan ayılar yağmaya başladı

Alanya Çayarası Yaylası'nda arı kovanları bir kez daha ayılar tarafından parçalandı. Aç kalan ayıların saldırıları artarken, Alanyalı arıcılar ortak çözüm arıyor. İnsan-yaban hayatı çatışması büyüyor. Alanya'nın yüksek kesimlerinde, özellikle Çayarası Yaylası'nda artan ayı saldırıları, bölgedeki arıcıları canından bezdirdi. Geçtiğimiz günlerde bir arıcının "gocaoğlan" adını verdiği ayılarla yaşadığı sıkıntıların ardından, şimdi de başka bir arıcının üç kovanı ayılar tarafından parçalandı. Aç kaldığı için yerleşim yerlerine ve arılıklara indiği düşünülen ayıların bu saldırıları, hem maddi zarara yol açıyor hem de insan-yaban hayatı çatışmasını körüklüyor.
Alanya'nın doğal güzellikleriyle ünlü yaylaları, son zamanlarda artan ayı saldırılarıyla gündemde. Özellikle arıcılıkla geçimini sağlayan vatandaşlar, kış uykusundan uyanan ve yiyecek bulmakta zorlandığı için arı kovanlarına yönelen ayıların "yağmasıyla" mücadele ediyor. Geçtiğimiz günlerde, bir bal üreticisinin sosyal medyada paylaştığı ve "gocaoğlan" adını verdiği ayılarla yaşadığı sorunlar büyük yankı uyandırmıştı. Şimdi ise benzer bir olay Çayarası Yaylası'nda başka bir arıcının başına geldi.
ÇAYARASI YAYLASI'NDA YENİ SALDIRI: 3 KOVAN PARÇALANDI, YAVRULAR GÖTÜRÜLDÜ!
Edinilen son bilgilere göre, Alanya'nın Çayarası Yaylası'nda arıcılık yapan bir vatandaşın arılığına giren ayılar, tam üç adet bal kovanını parçalayarak içindeki petekleri ve balları yedi. Daha da kötüsü, ayılar parçaladıkları kovanlardan üç arı çerçevesini de yavrularına götürmek üzere alıp uzaklaştı. Bu olay, ayıların sadece bala değil, aynı zamanda arı kolonilerine ve kovanların kendisine de ne kadar ciddi zararlar verebileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Alanya'da ayıların arı kovanlarına zararı, bölge arıcılığının en önemli sorunlarından biri haline gelmiş durumda.
NEDEN BU SALDIRILAR ARTTI? AYILAR AÇ MI KALIYOR, YAŞAM ALANLARI MI DARALIYOR?
Peki, Alanya yaylalarında ayı saldırılarının son dönemde bu kadar artmasının altında yatan nedenler neler olabilir?
Doğal Yiyecek Kaynaklarının Azalması: Kuraklık, iklim değişikliği veya ormanlık alanlardaki insan faaliyetleri nedeniyle ayıların doğal yiyecek kaynaklarının (meyveler, bitkiler, böcekler vb.) azalması, onları daha kolay ulaşılabilir olan arı kovanlarına yöneltiyor olabilir.
Yaşam Alanlarının Daralması ve İnsan Etkisi: Yaylalardaki yapılaşmanın artması, insan nüfusunun ve faaliyetlerinin yaban hayatının yaşam alanlarına doğru genişlemesi, ayıların insanlarla daha sık karşılaşmasına ve potansiyel yiyecek kaynağı olarak gördükleri arılıklara yaklaşmasına neden olabilir.
Kış Uykusundan Yeni Uyanma ve Enerji İhtiyacı: Özellikle ilkbahar ve yaz başlarında kış uykusundan yeni uyanan ayıların enerji ihtiyaçları yüksek olur ve bu dönemde yiyecek bulmak için daha agresif davranabilirler.
Alanya'da insan-ayı çatışması, hem yaban hayatının korunması hem de yerel halkın geçim kaynaklarının güvence altına alınması açısından dikkatle yönetilmesi gereken bir konu.
ARICILAR ÇARESİZ VE TEDİRGİN: "ORTAK BİR ÇÖZÜM BULUNMALI!"
Daha önce "gocaoğlan" lakaplı ayılarla başı dertte olan Duran Karaoğlu, tecrübeli arıcılardan ve yetkililerden yardım isteyerek, onların bilgi ve deneyimlerinden faydalanmak istediğini belirtmişti. Yaşanan bu yeni saldırı olayıyla birlikte, Alanya'daki arıcıların ayı saldırılarına karşı ortak bir akılla ve kalıcı çözümlerle mücadele etme arayışı daha da önem kazandı. Sonrasında ne olacak? Arıcılar, kovanlarını korumak için hangi önlemleri alabilir? Elektrikli çitler, caydırıcı ses ve ışık sistemleri, kovanların daha güvenli alanlara taşınması gibi yöntemler ne kadar etkili? Yetkili kurumların (Orman Müdürlüğü, Tarım Müdürlüğü, Belediyeler) bu konuda arıcılara yönelik bir destek programı veya bilgilendirme çalışması yapması gerekiyor mu? En önemlisi, hem ayıların doğal yaşamlarını sürdürebileceği hem de arıcıların emeklerinin korunabileceği sürdürülebilir bir çözüm yolu bulunabilecek mi? Alanyalı arıcılar, emeklerinin ve geçim kaynaklarının bu şekilde heba olmasına daha fazla seyirci kalmak istemiyor ve yetkililerden bu önemli soruna karşı somut adımlar atılmasını bekliyor.