Alanya'yı sarsan gerçek: Aslında ilçeyi kurtarıyorlar mı?

Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) Başkanı Burhan Sili, kısa süreli konaklama yapan ve Airbnb olarak da bilinen tesislerin, kayıt altında faaliyet göstermeleri halinde turizmde çeşitliliği desteklediğini ve yerel ekonomiye katkı sunduğunu söyledi.

Son yıllarda artan bireysel seyahat planları doğrultusunda, günübirlik ve kısa dönemli konaklama tesislerine olan ilgi artış gösterdi. Bu gelişme, Alanya gibi turistik bölgelerde apart ve otel dışı alternatif konaklama modellerinin yaygınlaşmasına neden oldu. ALTİD Başkanı Burhan Sili, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, bu tesislerin kayıtlı ve denetimli olması durumunda bölge turizmine olumlu katkı sunduğunu belirtti.

“Ekonomik ve esnek seçenekler sunuyorlar”

Sili, “Günübirlik ya da kısa dönem kalışlarda kullanılan ve Airbnb olarak da adlandırılan konaklama üniteleri, bölgemizde daha öncesinde var olan apart tesislerin yerine hizmet vermeye başladı. Bu tesisler, hem yerli hem de yabancı turistlere kısa süreli, ekonomik ve esnek konaklama seçenekleri sunarak turizm çeşitliliğini desteklemektedir” dedi.

“Yerel esnafa dolaylı katkı sağlıyor”

Söz konusu konaklamaların özellikle şehri deneyimlemek isteyen, çarşıya inerek yemek yiyen, eğlence mekanlarında zaman geçiren ve doğa ile kültür turizmine ilgi duyan misafirler tarafından tercih edildiğini belirten Sili, “Bu durum bölge esnafına, restoranlara, plaj işletmelerine ve tur firmalarına dolaylı katkı sağlamaktadır” ifadelerini kullandı.

“Avrupa’dan gelenler bireysel seyahate yöneliyor”

Sili, Avrupa’dan gelen turistlerin son yıllarda daha çok bireysel seyahat planladığını vurgulayarak, “Bu çerçevede kısa süreli konaklama tesislerine yöneldiklerini gözlemliyoruz” dedi. Ancak bu tesislerin mutlaka turizm mevzuatına uygun, kayıtlı ve denetimli şekilde hizmet vermesi gerektiğinin altını çizdi.

“Kayıt dışı faaliyet kaliteyi düşürüyor”

Kayıt dışı işletmelerin hem yerel ekonomiyi zedelediğini hem de hizmet kalitesini olumsuz etkilediğini vurgulayan Sili, “Tüm paydaşların iş birliğiyle bu alanın daha sağlıklı bir yapıya kavuşturulması gerektiğine inanıyoruz” şeklinde konuştu.

“Sorun talep değil, konaklama süresindeki düşüş”

Sili, temel sorunlarının günübirlik evlerin talep görmesi değil, otellerdeki misafirlerin konaklama sürelerinin azalması, maliyet artışları ve döviz kurundaki dalgalanmalar nedeniyle işletmelerin kar marjlarında yaşanan daralma olduğunu söyledi.

“Hedef: sürdürülebilir kalite ve çeşitlilik”

Açıklamasında sürdürülebilir turizm hedeflerine de değinen Sili, “Bizim önceliğimiz, başta spor olmak üzere kültür, doğa ve sağlık turizmi gibi farklı ürünleri ortaya koyarak karlılığı artırmak olmalıdır. Her geçen yıl daha fazla turiste ev sahipliği yapan bölgemizde, konaklama alternatiflerini çeşitlendirmek ve bu çeşitliliği kalite çerçevesinde sunmak, sürdürülebilir turizm hedeflerimiz açısından kritik önemdedir” dedi.